Bir Ülke Alkışlarla Nasıl Diktatörlüğe Dönüştürülür?

ismail sezgin
9 min readNov 22, 2020

--

15 Temmuz 2016 tarihinde meşum bir darbe girişimi yaşadık. Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen geri dönüp bakınca, çok ilginç ve hala gizemini koruyan bir darbe girişimiyle karşı olduğumuz anlaşılıyor. Öyle ki elimizdeki bilgilere göre -ki maalesef güvenilir çok az- 15 Temmuz gecesi yaşananları “oyun içinde oyun” olarak nitelemek mümkün. Gazeteci Adem Yavuz Arslan ile çektiğimiz ve 15 Temmuz gecesi yaşanan olayları yer yer ve isim isim darbeye karışan kişileri ele alarak irdelediğimiz videolarıYouTube kanalımdan bularak izleyebilirsiniz. AKP rejiminin dayattığı 15 Temmuz söylemini, taşıdığı boşlukları, bu konuda sorulmamış soruları ve diğer birçok ayrıntıyı bu videolarda bulabilirsiniz.[i]

Mutlak Güç Yozlaştırır: Star Wars ve Davut (a.s)-Talut Kıssası

Bu yazıda size 15 Temmuz’da yaşananları başka bir bakış açısıyla, bir film senaryosu üzerinden anlatmak istiyorum. Pek çok kişinin bildiği Star Wars[1] serisi ile…

Star Wars’ın senaristi ve yapımcısı George Lucas’ın, filmi yaparken sorduğu sorulardan biri şu:

“Bir demokrasi, alkışlar eşliğinde nasıl diktatörlüğe dönüştürülür? Darbe yapmaksızın, alkışlar eşliğinde bu nasıl mümkün olabilir?”.[2]

George Lucas’ın aklında Sezar, Napolyon ve Hitler gibi demokrasi ve cumhuriyet sistemleri içinden gelmiş ve bu sistemi yine “halkın desteği’’ ile diktatörlüğe çevirmiş kişiler var.

“Star Wars film serisinde George Lucas bunu nasıl anlatıyor?” sorusuna geçmeden önce hatırlatmakta fayda var: “Güç ve iktidar bireyleri nasıl yozlaştırır?” sorusu edebiyatta, mitolojide, tiyatroda sıkça işlenen bir konu. Hatta Kur’an-ı Kerim’de de bahsedilen Davud (a.s.) kıssasında hep aklımızda kalan Davud (a.s) ile Golyat’ın mücadelesidir ama aslında Davud (a.s.)’ın da içinde bulunduğu orduya komutanlık yapan Talut -ki Eski Ahit kaynaklarına göre kendisi Allah tarafından işaret edilmiş bir liderdir- daha sonraları kazandığı başarılar ile kibirlenen, yolsuzluk ve hırsızlığa bulaşan birisidir. Küpünü doldurmaya başlamış ve zorba bir hükümdar haline gelmiştir.

Hatta Davud (a.s.)’ı sırf kıskandığı için öldürmeye çalışır. Buna yeltenince de Davud (a.s.) İsrail dışına kaçmak zorunda kalmıştır. Talut onun arkasından dört kez sefer düzenleyip “Allah neden onu seçti de beni seçmedi!” diye Davud (a.s.)’ı öldürmek için oldukça çaba gösterir ama muvaffak olamaz.

Bunun yanı sıra, Gülen’in sıkça referans verdiği Goethe’nin Faust eserinde veya Shakespeare’in Macbeth adlı eserinde hep bu tema işlenir: Güç ve iktidar hırsı, insanları nasıl dönüştürür?

Demokrasinin İktidara Dönüşümü: Star Wars üzerinden bir 15 Temmuz Okuması

George Lucas’ın ilk sorusuna dönersek: Sıradan bir siyasetçi, demokratik yolları kullanarak geldiği iktidarda kalabilmek için o iktidarı halkın da desteği ile nasıl bir diktatörlük haline getirebilir? Dokuz filmden oluşan bu seride genelde pek çok konu var ama temelde Star Wars’ın üçüncü bölümünden örnekler vereceğim: “The Revenge of the Sith” yani “Sith’lerin İntikamı” bölümü.

Palpatine, küçük bir gezegen olan Naboo’nun Galaktik senatodaki temsilcilerinden birisidir. Naboo, gezegenin yaşadığı mağduriyetler, ticari blokaj gibi sebeplerle ön plana çıkmıştır. Hem Jedi (Jeday) şövalyeleri hem de diğer politikacılar ile yaptığı başarılı koalisyonlar sonucu senatoda hızla yükselmiş hatta kısa zaman sonra senatonun başına geçmiştir diğer bir ifadeyle Şansöyle olmuştur.

O esnada Galakside Cumhuriyetçiler ve Ayrılıkçılar arasında da bir iç savaş vardır. Süregelen bu iç savaşın kızışması ile beraber Palpatine bir ara Ayrılıkçıların eline esir düşüyor ve buradan Jedi şövalyeleri olan Obi-Wan Kenobi ile Anakin Skywalker sayesinde kurtuluyor. Buraya bir mim koyup geçiyoruz.

Terörün Bitirilmesi amacıyla OHAL Yetkilerinin Verilmesi

Galaksinin senatosu Palpatine’e bu iç savaşı bitirmesi için her türlü gerekli önlemi alabilsin diye geçici olarak olağanüstü hal diyebileceğimiz yetkiler veriyor. Bu teklifi yapan saf ve iyi niyetli bir senatör olan Jar Jar Binks’tir.

Palpatine’e olağanüstü hal yetkileri vermekteki temel amaç artan terör tehdidine son vermesi, terörün kökünü kazıması, ülkeyi dış düşmanlardan arındırması gibi gerekli güvenlik kaynaklı kaygılar ve korkulardır. Daha hızlı ve etkin yönetim olsun diye geçici olarak verilen bu yetkileri kullanan şansölye Palpatin, bu olağanüstü hal sürecinde iktidarını iyice sağlama alıyor, bütün gücü zamanla kendi etrafında topluyor.

Senator Palpatine

Buraya kadar bilmediğimiz şey ise aslında Palpatine’nin, bir taraftan senatonun liderliğini yaparken, diğer taraftan da iç savaşın diğer tarafındaki Ayrılıkçıları kışkırtan, finanse eden, destekleyen ve hatta yöneten karanlık bir Sith Lordu olduğudur. Yani bir yandan Cumhuriyet’e savaş açan güçleri yönetiyor, öte yandan artan terör tehdidi bahanesiyle senatodaki güçlerini arttırıp, muhaliflerini temizliyor.

Buraya kadar her şey aslında George Lucas’ın daha çok Hitler’in siyasi hayatından ortaya çıkardığı önemli politik olaylar ve gelişmelerin başka bir dil ile sinemaya aktarımı.

Başkana “Darbe” Girişimi

Nihayetinde Üçüncü bölümde Jedy Konsülü, -ki onlar galaksinin güvenliğinden ve kurumların uyumlu işleyişinden sorumlular- şansölye Palpatine’in Ayrılıkçıları yöneten, finanse eden, onları istediği gibi idare ederek kendisine muhalif kişileri (icabında) onların eliyle ortadan kaldıran ve zaman içerisinde Cumhuriyet’in yönetimini eline geçiren kişi olduğunu tespit ediyorlar.

Jedy Konseyi

Bunu tespit eden Jedy şövalyeleri’nden dört tanesi senato başkanı olan Palpatine’in ofisine gidip onu tutuklamaya çalışıyor. Filmde tabii bunların çatıştığını görüyoruz ama kitapta daha detaylı bir anlatım var. Şansölye Palpatine sakince, Jedy şövalyelerinin gelişini bekliyor. Geleceklerini biliyor ve hazırlıklı. Şövalyeler odaya girince odada ses kaydını başlatıp masum ve hiçbir şeyden habersiz yaşlı bir siyasetçi rolü oynuyor.

Jedy Şövalyeleri “Bize direnme, teslim ol ve hakkındaki suçlamalara cevap ver.” deyince. “Ben yaşlı bir adamım, size nasıl direnebilirim.” diyor. Ama öte yandan ışın kılıcını çıkarıp şövalyelerle savaşmaya başlıyor. İlk dakikalarda bir ikisini öldürmesine rağmen odada ses kaydı yaptığını bildiği için bir yandan da. “Bu bir komplo. Bu bir ihanet, siz bana darbe yapıyorsunuz. Nöbetçiler, ey halkım kurtarın beni.” şeklinde yardım için can hıraş bir şekilde bağırıyor. Bu esnada kendi karanlık güçlerini kullanıp kapıyı arkadan kapatıp kilitliyor. Kaydı durdurup rakiplerine dönüyor ve “Yıllarca bu anı bekledim artık tuzağıma düştünüz.” diyor.

Biri hariç bütün Jedy şövalyelerini öldüren Palpatine veya asıl adı ile “Darth Sidious” Jedy Mace Windu’ya yeniliyor. Fakat tam bu esnada içeri bir başka bir Jedy şövalyesi olan Anakin Skywalker girip müdahale ediyor ve Darth Sidious’u kurtarıyor.

Palapatine yenilgiden Anakin’in yardımı ile kurtuluyor.

Burada Anakin’e bir parantez açalım. Anakin Skywalker aslında çok güçlü, genç bir Jedy şövalyesi. Kendisinde “force” denen güç çok yoğun bir şekilde mevcut. Kendisini Jedy Ustası makamına getirmedikleri için Jedy Konsülüne kızgın. Oysa o, Jedy Konsül üyelerinin hepsinden daha güçlü olduğunu ve hatta Usta Yoda’nın yerine geçmesi gerektiğini düşünüyor. Bu olmayınca, başka bazı sebeplerle Darth Sidius yani şansölye Palpatine tarafıa geçiyor. Bu diğer sebepler arasında Darth Sidious’un Anakin’deki hırsı fark etmesi, ona büyük bir gelecek ve sınırsız bir güç vaat etmesi gibi şeyler de var. O kadar ki, Anakin eğer Karanlık tarafa geçip Darth Sidious’un müridi olursa, sevdiklerini ölümden bile kurtarabilecektir.

“Darbe” Sonrası İlk Emir

Palpatine bütün Jedy uyelerinin ölüm emrini veriyor.

Anakin Skywalker bu dönüşümle artık Darth Vader ismini alıp gücün karanlık tarafına geçmiş oluyor. İlk yerine getirdiği görev ise geri kalan bütün Jedy şövalyelerinin öldürülmesi oluyor. Anakin Skywalker yani Darth Vader artık karanlık taraftadır ve Jedi tapınağını basıp çoluk çocuk demeden herkesi tek tek öldürüyor. Jedy tapınağını da yerle bir ediyor. Bu şekilde Şansölye Palpatine’nin önünde onu durdurabilecek hiçbir güç kalmamıştır.

Palpatine, elindeki ses kaydını Senato’ya dinletip “kendince masum masum otururken Jedy Şövalyelerinin odasına girip nasıl ‘darbe yapmaya kalktıklarını’, gücü ellerine geçirmek istediğini” anlatıyor. Bu şekilde sunduğu kısıtlı “kanıtlar”, seçilmiş argümanlar ve korkutarak ikna ettiği senatörlerin alkışları arasında Jedy şövalyelerinin, Jedy Konsülünün ölüm emrini vermek için senatonun desteğini alıyor.

Palpatine, mücadele esnasında sadece fiilen diktatör olmuyor aynı zamanda şekli ve siması da değişiyor.

Senatörler, şekli şemaili değişmiş olan Palpatine’in darbeye uğradığına ikna oluyorlar veya ikna olmuş gibi davranıyorlar. İstediği desteği veriyorlar çünkü aslında başka şansları da yoktur. Bu şekilde geri kalan bütün Jedylar senatonun ordusunun eliyle öldürülüyor. Palpatine, bütün Jedyları öldürdükten sonra terörün kaynağı olan Ayrılıkçıların karargâhına Darth Vader’ı gönderip onları da bir hamlede bitiriyor. Bu aşamadan sonra Galaksi’de kendisine karşı çıkacak kimse kalmadığından emin olunca Senato’yu iptal ediyor. Onun yerine yeni bir sisteme geçiyor: İmparatorluk, tek adamlık yani diktatoryal bir sisteme geçiyor.

Yaptığı ilk iş ise “Ölüm Yıldızı” adlı büyük bir savaş makinesi inşa edip Galakside ona muhalifler olabilecekleri korkutmak, onları kendisine isyan etmekten alıkoymak, eğer isyan ederlerse bu büyük savaş makinesi ile onların bütün gezegenlerini yok etmek.

Görüldüğü gibi George Lucas’ın sorduğu “Bir demokrasi, alkışlar eşliğinde nasıl diktatörlüğe dönüştürülür” sorusunun cevabı aslında çok zor değil: Halkın bir an önce kaostan kurtulma arzusunu sonuna kadar kötüye kullanan bir yönetici ve ihtiras sahibi olup kendilerine yeni düzende yer beğenme, yer açma yarışındaki insanlar alkışlarla bir demokrasiyi çok kısa bir sürede bir diktatörlüğe dönüştürebilirler.

Bu yazıyı ilk tasarladığımda aklımda buradaki her karakterin Türkiye’deki karşılığını vermek vardı ama sanırım buna gerek yok. Palpatine kimdir? Jar Jar Binks yani Palpatine’e olağanüstü hal yetkilerini verme teklifini yapan saf siyasetçi kimdir? Hangi terör saldırısının (veya saldırılarının) Palpatine’in gücünü arttırması için bahane olmuştur? Hangi yolsuzluk operasyonunu darbe diye lanse etmiş? Gezi parkı protestoları filmde nereye tekabül ediyor? Bu soruları yazının video halinde ele almadım, izleyicilere bırakmıştım, bu yazıda biraz bu kısmı da açmak istiyorum.

Kim Kimdir?
Bence hikayedeki Palpatine, Kasımpaşa’da doğup fakir bir ailenin çocuğu olarak büyüyen ve daha sonra İstanbul Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği, Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı da yaptıktan sonra nihayet bütün yetkileri de eline alıp Başkan olan Recep Tayyip Erdoğan.
Onu her durumda farkında olarak destekleyen veya yolunu açan Jar Jar Binks ise sanırım pek çok muhalefet lideri olabilir. Ama bence en çok Başkanlık seçimi gecesi ortadan kaybolarak ‘adam kazandı’ diyen diğer aday Muharrem İnce olabilir veya Devlet Bahçeli.

2016 öncesi artan terör saldırıları, Dağlıca baskını, Ankara Tren garı patlaması gibi terör olayları Erdoğan’ın güvenlik gerekçesi ile ipleri sıklaştırdığı dönemler olabilir ama 15 Temmuz gecesi yaşanan ve hala daha gizemini koruyan darbe girişimi Erdoğan’ın olağanüstü hal yetkilerini ilan etmesine fırsat sundu. Daha sonra bu yetkileri kullanarak muhalif kesimler, özellikle de Gülen Cemaati bu manada darbe gerekçesi ile tasfiye edildi. Filmde “66 numaralı emir” ile anlatılan ise Türkiye’de yaşanan KHK kıyımını en doğru anlatan olaylardan biri.

Yine filmdeki önemli karakterlerden biri olan ve çok parlak bir gelecek vaat eden Anakin Skywalker’dan ve onun karanlık tarafa geçip Jedy Şövalyelerinin sonunu getiren kişi olmasından, yani Darth Vader’a dönüşmesinden bahsederek kapatmak istiyorum. Bu karakter için Cemaatin durumu iyi iken onunla olan ama Erdoğan’la karşı karşıya kaldığı zaman karşısına geçenler için söylenebilir. Ama benim aklıma daha sembolik sebeplerle iki isim geliyor:

Kemalettin Özdemir (Eski cemaat yöneticilerinden biriç CEmaat ile ilgili en kritik bilgi ve belgeleri ve Adil Ökzüz’ün kimliğini MİT ile paylastığını söylüyor)

Anakin Skywalker filmde “force” denen güç olgusunu kendisinde, kanında, genetiğinde bolca bulunduran bir isim. Bu manada bir dönem Gülen Cemaatinde çok önemli görevlerde bulunmuş, en kritik yerlerde görev yapmış, babası da Nur camiasının önde gelenlerinden Said Özdemir’in oğlu Kemalettin Özdemir. Karizmatik bir kişilik ve iyi bir hatip olan Özdemir’de “force/güç” oldukça fazlaydı ama Cemaat içindeki görevinden alındığı zaman tepki gösterip Erdoğan’ın tarafına geçti. Cemaat hakkında en kritik bilgileri muhtemelen Erdoğan’a veren bu manada Cemaatin yaşadığı krizde Erdoğan’ın yanında yer alan kişi. Bu manada bir bakıma Anakin iken Darth Vader olan isim denebilir.

Adil Öksüz (Darbe girişimi ile Gülen cemaati arasında bağ kurulmasının en önemli delili sayılıyor. Akıncılar yakınında yakalanmasına rağmen şüpheli bir şekilde salıverilmesi ve hala bulunamaması akıllara ‘MİT koruması’ ihtimalini getiriyor.

İkinci isim de yine Sakarya üniversitesinden Kemalettin Özdemir’in mesai arkadaşı ve 15 Temmuzun en gizemli ismi Adil Öksüz. O da Cemaat içinde en kritik görevlerde bulunmuş olmasına ve 15 Temmuz gecesi Akıncılarda yakalanmış olmasına rağmen iki gün sonra serbest bırakılan ve asla bir daha görülmeyen birisi. Cemaatin çoluk çocuk yaşadığı bütün zulümlerde ve mağduriyetlerde en kilit öneme sahip karakter. Varlığı sayesinde 600 bin insanın suçsuz yere bir sürü hak gasbına ve mağduriyetine sebep olan ve kendisi bir şekilde “sırra” kadem basan ve Erdoğan açısından 15 Temmuzun en önemli ismi sayılabilir. Bu manada Cemaat için her ne kadar pek çok insanın kafası karışık olsa da bence Darth Vader sembolüne uygun bir isim

Ben tabi bu eşleştirmeleri cemaatin hikayesini merkeze alarak yaptım, siz isterseniz Gezi parkını merkeze alıp yeniden rolleri dağıtabilirsiniz. Bu tarz güçlü arkatiplerin güzel bir şekilde ele alındığı klasik hikayeleri herkesin kendisine uygulaması gayet kolay. Belki bu şekilde romanlara ve filmlere konu olan “demokrasilerde demagoglarin yükselerek diktatörlük kurmaları” gerçeğini ön görebilir, dersler çıkarabiliriz diye ümit ediyorum.

Not; Bu makale 14 Temmuz 2018'de VideonTr de yayınlanan “Bir demokrasi alkışlar eşliğinde nasıl diktatörlüğe dönuştürülür” adlı videonun metninde az bir değişiklik yapılarak hazırlanmıştır.

[1] Star Wars (Yıldız Savaşları). https://tr.wikipedia.org/wiki/Y%C4%B1ld%C4%B1z_Sava%C5%9Flar%C4%B1.Erişim Tarihi: 09 Kasım 2020.

[2] Jeffrey Ressner (2002). Dark Victory. https://web.archive.org/web/20020423000824/http://www.time.com/time/sampler/article/0,8599,232440,00.html. Erişim Tarihi: 09 Kasım 2020.

[i] 15 Temmuz — Adem Yavuz Arslan. https://www.youtube.com/watch?v=VJCIvUg8hBw&list=PL9uBYAmk40kh1IAV0oRdJXo0hnBpRQ-wC. Erişim Tarihi: 09 Kasım 2020.

--

--

ismail sezgin
ismail sezgin

Written by ismail sezgin

Doctor of philosophy Director odd @HizmetStudies Expert on Hizmet movement, Gulen, religious movements, politics&extremism. imsezgin@hizmetstudies.org

No responses yet